Üniversite Sıralamalarının Oluşturulması ile İlgili İlkeler

Üniversite Sıralamalarının Sorumlu Kullanımı için 10 İlke (CWTS)

Üniversite performansı için genel bir kavram kullanılmamalıdır.

THE gibi yaygın bilinen uluslararası sıralamaların dünyanın en iyi üniversitelerinin kesin listesini açıkladıklarını iddia etmeleri oldukça problemlidir. Üniversite sıralamaları, farklı kullanıcılar tarafından üniversite performansının farklı boyutlarına yönelik kullanılabilmektedir. Bu nedenle üzerinde anlaşılmış bir “en iyi üniversite” kavramı olması mümkün değildir. Bir üniversitenin ne kadar iyi olduğu, ilgilenilen boyutuna göre değişir. Bazı üniversiteler eğitimde, bazıları ise araştırmada daha iyi olabilir. Belli bir boyuttaki iyi performans ile bir başka boyuttaki ortalama performansın birlikte değerlendirilmesi toptancı bir bakış açısıdır ve mantık çerçevesine sığmamaktadır.

ARWU, THE ve QS gibi sıralamalarda belli ölçütlerden alınan puanlar, bu ölçütlere keyfi olarak verilen ağırlıklara göre birleştirilerek bileşik bir gösterge oluşturulmakta ve her üniversite için bir puan ve bu puana dayalı olarak bir sıra belirlenmektedir. Bu şekilde üniversite performansının ölçüldüğü düşünülmekte ancak “üniversite performansı” kavramı yeterince tanımlanmamaktadır.

Leiden Sıralaması üniversitelerin yalnızca bilimsel performansa odaklanmakta, eğitim performansı gibi üniversite performansının farklı boyutlarını dikkate almamaktadır. Daha açık ifade etmek gerekirse, Leiden Sıralaması bir üniversitenin uluslararası bilimsel dergilerdeki yayınlarına dayalı olarak, üniversitenin bilimsel etkisi ve bilimsel işbirliklerine katılımına odaklanmaktadır. Üniversite bilimsel performansının farklı yönleri Leiden sıralamasında birbirinden ayrı olarak ölçülmekte, bileşik gösterge oluşturulmamaktadır.

Üniversite performansının üniversite büyüklüğüne bağlı ve büyüklükten bağımsız ölçütleri arasında net bir ayrım yapılmalıdır.

Büyüklüğe bağımlı ölçütler üniversitenin genel performansına odaklanır. Büyüklükten bağımsız ölçütler üniversitenin büyüklüğüne ve mevcut kaynak miktarına kıyasla performansına odaklanır. Büyüklüğe bağımlı ölçütler bilime ve eğitime genel olarak büyük katkı sağlayan üniversiteleri belirlemek için kullanılabilir. Büyüklükten bağımsız ölçütler büyüklüklerine oranla büyük katkısı olan üniversiteleri belirlemede kullanılabilir. Üniversite büyüklüğüne bağlı ve büyüklükten bağımsız ölçütler farklı amaçlara hizmet eder. Bunları, örneğin ARWU sıralamasında yapıldığı gibi bileşik bir göstergede birleştirmenin hiçbir anlamı yoktur. Leiden sıralamasında üniversite büyüklüğüne bağımlı ölçütler ile üniversite büyüklüğünden bağımsız ölçütler açık olarak birbirinden ayrı tutulmaktadır.

Üniversite sıralamalarını kullananların, üniversite büyüklüğünden bağımsız ölçüt oluşturmanın son derece zor olduğunun bilincinde olması gerekir. Bu ölçütleri oluşturmak için, örneğin üniversitenin araştırmacı sayısı ya da araştırma fon miktarı gibi üniversite büyüklüğüne ilişkin doğru verilere ihtiyaç vardır ki bu verileri temin etmek oldukça zordur. Leiden sıralamasında bu tür bir veri kullanılmaz. Bunun yerine, üniversite büyüklüğünden bağımsız ölçütler, üniversite büyüklüğünün yerine geçebilecek bir ölçü olarak üniversitenin yayın sayısı kullanılarak oluşturulur.

Üniversiteler tutarlı bir şekilde tanımlanmalıdır.

Üniversitelerin sağlıklı bir şekilde karşılaştırılabilmesi için mümkün olduğunca tutarlı bir şekilde tanımlanması gerekir. Bir üniversite sıralaması birden fazla veri kaynağına (bibliyometrik veritabanları, anketler, üniversitelerin sağladığı istatistikler vb.) dayandığında, üniversite tanımının farklı veri kaynakları arasında tutarlı olması gerekir. Öte yandan yalnızca tek bir veri kaynağına güvenildiğinde bile tutarlılığın sağlanması büyük bir zorluktur. Örneğin, bibliyometrik bir veri kaynağıyla çalışırken, üniversitelerle bağlantılı hastanelerin tutarlı bir şekilde ele alınması oldukça zordur. Hastanelerin üniversitelerle ilişkilendirilmesinde dünya çapında büyük farklılıklar vardır ve bir hastanenin bir üniversiteyle olan resmi ilişkisi ile bu ilişkinin yerel düzeyde algılanma biçimi arasında önemli farklılıklar olabilir. Uluslararası düzeyde mükemmel bir tutarlılık sağlanamaz ancak üniversite sıralaması mümkün olduğunca üniversitelerin tutarlı bir şekilde tanımlanmasını sağlamalıdır. Sıralamalar aynı zamanda üniversiteleri tanımlamak için benimsedikleri yaklaşımı da açıklamalıdır. Leiden Sıralaması böyle bir açıklama sunmaktadır. Ne yazık ki ARWU, THE ve QS gibi büyük üniversite sıralamaları üniversiteleri nasıl tanımladıklarını net bir şekilde ortaya koymamaktadır.

Üniversite sıralamaları yeterince şeffaf olmalıdır.

Bir üniversite sıralamasının doğru kullanımı için sıralama tasarımının en azından temel düzeyde anlaşılması gerekir. Bu nedenle üniversite sıralamalarının yeterince şeffaf olması ve metodolojilerini yeterli ayrıntıda açıklamaları gerekir. ARWU, THE ve QS gibi üniversite sıralamaları metodolojik bir açıklama sunmaktadır ancak açıklama oldukça geneldir. Leiden Sıralaması çok daha ayrıntılı bir metodolojik açıklama sağlar. İdeal olarak, bir üniversite sıralaması, sıralamanın temelini oluşturan verileri kullanıma sunarak daha geniş kapsamda şeffalık sağlamalıdır. Bu, örneğin bir sıralamanın kullanıcılarının yalnızca bir üniversitenin kaç tane yüksek oranda atıf alan yayın ürettiğini değil, aynı zamanda hangi yayınlarının yüksek oranda atıf aldığını da görmesine olanak tanıyabilir ya da kullanıcıların yalnızca bir üniversitenin patentlerde atıf yapılan yayınlarının sayısını değil, aynı zamanda bu atıfların yapıldığı patentleri de görmesine olanak sağlayabilir. Leiden Sıralaması da dahil olmak üzere çoğu üniversite sıralaması, hem bazı temel verilerin özel doğası hem de sıralama üreticilerinin ticari çıkarları nedeniyle bu şeffaflık düzeyine ulaşamamaktadır.

Last updated